f

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore. Excepteur sint lorem cupidatat.

You may like:

Program Eğitmeni

Ceyda TEZEL
MCC Eğitmen

Sertifika

 

“Değişim sen karar verdiğinde başlar!” 

Dikkatimin Büyüttükleri

İzmir’liyim ben, İzmir’de doğdum, büyüdüm. İzmir’de okudum, çalıştım, evlendim. İzmir’de çoluğa çocuğa karıştım… Ve hani derler ya, doğduğum günden beri diye, ‘İzmir’den başka hiçbir yerde yaşamam’ dedim. Yani diğer bir deyişle, büyük konuştum! Kendisi de İzmir’li olan eşimin işi nedeni ile günün birinde ayrıldık İzmir’den. Artık Ankara’da yaşıyorum. Sürekli ‘daha yeni geldik Ankara’ya’ diyorum yeni tanıştığım insanlara yıllardır. Son yıllarda söyledikten sonra fark ediyorum, artık 9 yıl olmuş 🙂 ‘Yeni’ kavramı göreceli yani, kime göre neye göre yeni…

Seviyorum ya lafı dolandırmayı, toparlayayım! Büyük konuştuğum yere geleyim. Nedir bu büyük konuşma meselesi? Aklıma sevgili dostum Didem’in bir yazısında geçen cümle takılıyor; “dikkatini neye verirsen onu büyütürsün”. İzmir’den ayrılma korkum, bunun farkındaydım ya da değildim, çok da önemli değil, o kadar büyüktü ki, hep aklımın bir köşesinde beslediğim düşünce şuydu sanırım: “ya İzmir’den gidersem?”. Ve dikkatimin beslediği bu düşünceyi büyüttüm yıllarca, sonra nur topu gibi bir değişim oldu: elveda İzmir!

‘Büyük lokma yut, büyük söz söyleme’ derler atalarımız [Geçen ayki Su Yolunu Bulur başlıklı yazımda da demiştim ya, seviyorum atasözlerimizi!], hiç var mı acaba aramızda benim başıma hiç gelmedi diyen? ‘Çok büyük konuşurum, hiç de bir şey olmaz?’ Sanmam…

Yaşam öğretiyor, her gün her an öğreniyoruz. Büyüttüğümüz şeyi seçme özgürlüğümüz olduğunu öğreniyoruz mesela… Korkularına odaklanırsan onları büyütüyorsun. Hayallerine odaklanmayı dene, bakalım onlar da büyüyorlar mı?

Son birkaç yıldır bunları deneyimliyorum biraz biraz sanırım. Bazen küçük bazen büyük, çok sevgili hocalarımdan Dorothy’nin sıklıkla söylediği gibi “küçük ama büyük” deneyimler bunlar. Odağını değiştir, yaşamın değişsin! Denemeye değer bulduğum şeylerden biri daha işte… Sen de dene, ne kaybedersin? Sence buna değer misin?

Ah bu arada, yazıda geçen ‘İzmir’ kelimesinin sayı çokluğu sizi yanıltmasın, bu bir İzmir fanatizmi yazısı değildir! Tabii bu benim bir İzmir fanatiği olduğum gerçeğini değiştirmiyor elbet [saydım, yukarıda 10 defa ‘İzmir’ demişim, şimdi 14 oldu!] 🙂 Sadece diyebilirim ki, bu kendine münhasır bir memleket özlemi yazısıdır. Tüm memleketini özleyenlere sevgiyle…

 

 

 


Ebru Oğuş

Profesyonel Koç, Eğitmen

 

Allah der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım…

Ve ekler; “Onsuz yaşayamam” deme, seni onsuz da yaşatırım.

Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur, aklın şaşar.

Dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya.
Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur…

“Düşmem” dersin düşersin, “Şaşmam” dersin şaşarsın.

User registration

You don't have permission to register

Reset Password