f

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore. Excepteur sint lorem cupidatat.

You may like:

Program Eğitmeni

Ceyda TEZEL
MCC Eğitmen

Sertifika

 

“Değişim sen karar verdiğinde başlar!” 

Su Yolunu Bulur

Avusturyalı filozof ve şair Franz Kafka şöyle der bir şiirinde,

 

“Odandan çıkman gerekmez, masanda otur ve dinle.

Dinlemen bile gerekmez, yalnızca bekle.

Beklemen de gerekmez; sadece sessiz, hareketsiz ve yalnız kalmayı öğren.

Dünya, maskesinin kaldırılması için kendini kayıtsız şartsız sana sunacaktır.

Başka seçeneği yoktur; kendinden geçmiş bir halde ayaklarının dibinde yuvarlanacaktır.”

 

Çok fazla uğraş, çok fazla koşturmaca, hedefler, hayaller, arzular, istekler… Oldurmak için deli gibi çaba sarf ettiğimiz şeyler. Olmadığında karalar bağlayıp daha fazla zorlamanın yollarını aradığımız… Son yıllarda özellikle dikkatimi çeken şeyler atasözleri, anonim deyişler. Yaşamı inanılmaz güzel özetliyor bunlar, çok değerli, bir o kadar önemli ve biz yalnızca söyleyip geçiyoruz. İtiraf ediyorum neredeyse 35-40 yaşıma kadar birçoğunun anlamı hakkında düşünmemişimdir bile. Oysa biraz düşününce, anlamlarının derinliği, yaşamı tanımlamaları ve basitçe açıklıyor olmaları muazzam…

 

“Su yolunu bulur…” bunlardan yalnızca biri. Defalarca söylediniz belki bunu hayatınızda. Peki, derinlemesine kafa yordunuz mu üzerinde, yaşamınızda ona uygun davranışlar gösterdiniz mi? Yoksa sadece, ‘su yolunu bulur’ deyip geçtiniz mi?

 

Ne çok şeye takılıyoruz yaşamda, küçüğünden büyüğüne, engellerle dolduruyoruz yaşamı. Evet, bunu biz yapıyoruz, engeller var, yok değil, ancak onları sürekli kendi yaşamımızın içinde tutmak bizim seçimimiz bir başkasının değil!

 

Bir akarsu düşünün, yatağında küçük taşlar, çakıllar, yosunlar, irili ufaklı kayalar, hatta kocaman kayalar olan. Bazen bu kayalardan birine bir olta atıyoruz yaşamda, oltanın ucu kayaya takılıyor, biz de ipin diğer ucundan çekiştirip duruyoruz dur durak bilmeden, ellerimiz acıyor, kanıyor fakat ipin ucunu bırakmak gelmiyor aklımıza. Orada takılıp kalıyoruz saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca… Suyun kendine ‘acaba akarsam bir yol bulamaz mıyım?’ sorusunu sorması ve akmaktan vazgeçmesi gibi bir şey bu, komik geliyor kulağa değil mi? Oysa sürekli bunu yapıyoruz biz!

 

Su, devam ediyor durmaksızın akmaya, kendimi o kayanın arkasında tutan benim. Yaşam devam ediyor akmaya, kendimi o engelin arkasında tutan benim. ‘Bırakınca istediğim gibi olmayacak’ düşüncesi belki beni tutan, istediğim gibi olmak zorunda mı?

 

Her şeyi bırakmaktan bahsetmiyorum, yapabileceğinin en iyisini yapıp, sonrasında her neyse inandığınız şey, O’na güvenmekten bahsediyorum. Özünde doğaya güvenmek… Deepak Chopra bunu asgari çaba kuralı olarak açıklıyor: bu kural doğa zekasının çaba gerektirmeyen bir kolaylıkla ve sınırsız bir kaygısızlıkla işlediği gerçeği üzerine kurulu. Bu, asgari çabanın, direnç göstermemenin ilkesi, işte bu nedenle de uyum ve sevgi ilkesi… Doğanın verdiği bu dersi öğrendiğimiz zaman isteklerimizi kolayca karşılarız. Doğayı iş başındayken gözlemlerseniz, asgari çaba harcandığını görürsünüz. Otlar büyümeye çalışmaz, sadece büyürler. Balıklar yüzmek için bir çaba harcamazlar; yalnızca yüzerler. Çiçekler açma çabası göstermez, açarlar. Kuşlar uçmaya çalışmaz, uçarlar. Bu onların yaradılışında vardır. Dünya, ekseni etrafında dönmek için herhangi bir gayret göstermez; baş döndürücü bir hızla dönmek ve uzayın içine atılmak zaten doğası gereğidir. Neşeli olmak nasıl bebeklerin doğasıysa, ışık saçmak da güneşin doğasıdır. İnsanın doğasında da kolayca ve çaba göstermeden hayallerini maddi hale dönüştürmek vardır.

 

Ve biz ne zaman zorlamaya, çok fazla uğraşmaya, bir şeylerin peşinde gözlerimiz başka hiçbir şey görmeden koşmaya, onlara delicesine takılmaya başlarız, o zaman doğanın bu kuralı işlevsiz hale gelir bizler için.

 

Oysa çok eski zamanlardan beri biliyoruz ki; su, yolunu bulur…

 

Peki, siz hayatı çoğunlukla nasıl yaşıyorsunuz? Doğayla uyumlu, su gibi akarak mı yoksa kayaların arkasında takılı kalarak mı? Hatırlayın, hangisini yapıyorsanız, bu sizin kendi seçiminiz, bir başkasının değil!

 

 

Ebru Oğuş, PCC

Profesyonel Koç, Eğitmen

User registration

You don't have permission to register

Reset Password